18 Aralık 2014 Perşembe

Her Kalp Kendi Şarkısını Söyler

Herkese merhaba uzun zamandır kendimde bloğa yazacak şevki bulamıyorum.Tembellik diz boyu şu aralar.Battaniyemi alıp kitaplarımın başında buluyorum kendimi.Birini de sizlerle paylaşayım dedim.

Her Kalp Kendi Şarkısını Söyler
Kitabın adının uzun olması kadar hikayesi de ilgimi çekti.
Ana karakter Julia'nın babasının kaybolmasının ardından babasının kayıp geçmişiyle yüzleşiyor.
Yazar çok farklı alanlarda geniş çaplı bir araştırma yapmış.Bu da gerçeklik duygusunu arttırıyor.
Annesinin  Mi Mi adında bir kadına 40 yıl önce yazılmış mektupları bulmasıyla Julia babasının geçmişini araştırmaya başlıyor.
Babasının küçükken lanetli olduğunu düşünen bir ailesi olduğunu ve babasını terk ettiğini,manastırda yetiştirildiğini ve oranın yerlisi bir kıza deli gibi aşık olduğunu öğreniyor.Yerli halk onların aşklarını dilden dile anlatıyor.Babasının hakkında bunları duyduğunda büyük geçmişi Julia'yı derinden etkiliyor.
Kitabı okurken bazı kopukluklar olduğunu düşündüm.Sebebi sanırım çevirimiyle ilgili.Hikayenin sonu ise eksik bitiyor bence.Son sayfayı okuduktan sonra devam edecek hissine kapıldım.Yine de okumaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Yorumlarınızı bekliyorum.
Sevgiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder